Yazı Dizisi 8 VE SON / Sosyal yardım harcamaları / 2014 / ERGÜN DEMİR, GÜRAY KILIÇ

 

Sosyal yardım harcamaları 2011 yılından itibaren sosyal yardımlar genel müdürlüğü, çocuk hizmetleri genel müdürlüğü ve yaşlı hizmetleri genel müdürlüğü olmak üzere üç ana hizmet birimi aracılığıyla gerçekleşmektedir.

Kamu idaresi tarafından yapılan sosyal yardım ve hizmetler, merkezi yönetim, SGK ve yerel yönetimlerin bütçelerinden karşılanmaktadır.

Toplam Sosyal Yardım Harcaması Tutarı 20.393.993.000 TL
Sosyal Yardımların GSYİH İçindeki Payı % 1.38

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun Gelirleri:

 

3294 sayılı Kanuna göre Fonun gelirleri; Fonlardan aktarımlar (% 10) Trafik para cezalarından aktarımlar (%50) RTÜK reklam gelirlerinden aktarımlar (%15) Alınan bağış ve yardımlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi tahsilâtından aktarımlar (%2,8) ve Dünya Bankası kredi gelirlerinden oluşmaktadır.

Görüldüğü gibi sosyal yardım harcamaları siyasetçilerin cebinde çıkmamaktadır. ‘Oy’ tehdidi ile siyasal tercih kullanılmasını isteyen siyasetçiler bilmelidirler ki sosyal yardımlar aslında bir lütuf değil devletin karşılaması gereken yasal bir haktır.

 

                                           Sosyal yardım ve hizmetler lütuf değil bir haktır.

SONUÇ OLARAK;   Toplumda sosyal ve ekonomik eşitsizlikler giderek artmaktadır.

 

  • Rakamlarla sabit olan Türkiye’de yaşayan vatandaşların giderek daha fazla yoksullaştıklarıdır.

 

  • AKP Hükümeti’nin uyguladığı ekonomi politikaları ve küresel sermaye saldırıları en zenginleri daha zengin hale getirmekte, alt tabakada yer alan yoksul ve dezavantajlı kesimleri ise daha da yoksul duruma düşürmektedir.
  • Yoksulluk ile sağlık, birbirini doğrudan ve dolaylı olarak etkilemekte ve yoksulluken fazla çocukları,  kadınları, yaşlıları ve özürlüleri sosyal dışlanma riski ile karşı karşıya bırakmaktadır.
  • Ücretli kesimin alım gücünün hızla gerilediği, enflasyon oranın arttığı, işsizliğin tırmandığı görülmektedir. Yoksullaşma ve geçim sorunun şiddetlenmesi nedeniyle ailelerin çoğu yaşamlarını en asgari düzeyde sürdürebilmek için komşularından, ailelerinden ve sosyal yardım programlarından destek almaktadırlar.
  • Sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısında ve sosyal yardım program harcamalarında son yıllardaki artışın en önemli nedenleri arasında işsizlik, yoksulluk, eğitim ve sağlık hakkına erişimde yaşanan sorunlar ve gelir eşitsizliğinin yattığı görülmektedir.
  • Ekonomik yoksulluğu, gelir dağılımındaki eşitsizliği ve İşsizliği üreten sistemin bunlara çare bulması beklenemez. Yoksulluğun minimalize edilmesi gelir dağılımındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması ve kaynakların eşit dağılımının sağlanması ile mümkündür.

Dr. Ergün DEMİR                                           Dr.Güray KILIÇ

   İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi üyesi,                İstanbul Tabip Odası TTB delegesi.

 

Kaynaklar

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2012,2013, 2014 Yılı İdare Faaliyet Raporları

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2015 Bütçe Sunum Kitapçığı,

İnsani Kalkınma Endeksi (Human Development Index – HDI) 2014,

Ekonomik Kriz, Türkiye’de Ailelerin Refahını Etkiliyor çalışması TEPAV, UNİCEF

2014 İnsani Gelişmişlik Raporu UNDP

İzmir Milletvekili Musa ÇAM’ın 9 Aralık 2014 Tarih 33072 Sayılı TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesi

 

Yorum bırakın